Belirli Gün ve Haftalar: Dünya Çocuk Günü Dökümanları
Dünya çocuk günü ile ilgili dökümanlar sayfası. Dökümanı bilgisayarınıza en alttaki linkten indirebilirsiniz.
“EKİM AYININ İLK PAZARTESİ”
DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
Bugünün küçüğü yarının büyükleri olan çocuklar, bir ülkenin geleceğidir. Geleceğini düşünen ülkeler de bugünden çocuklarının sağlıklı, bilgili ve en iyi şekilde yetişmelerini garanti altına almalıdırlar.
Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmelerini sağlamak, onlara karşı olan göreve ve sorumluluklarımızı hatırlamak, çocuklarımızın barış ve güven ortamında büyümelerini sağlamak, biz büyüklerin tek hedefi olmalıdır. İşte bu sebeple her sene, “Dünya Çocuk Günü” tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanır.
1923 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde toplanan dünya ulusları, çocuk sorunlarını tartışarak “Çocuk Hakları Bildirisi”ni yayınlamışlardır. İlk kez yayınlanan bu bildirinin ardından, “Çocukları Koruma Birliği” çocuk sorunlarını inceleme görevini üstlenmiştir. Bu birlik, dört yılda bir toplanarak, dünya çocuklarına yardım etmeyi amaçlamıştır. 1946 yılında tekrar toplanan dünya devletleri, yapılanları gözden geçirerek, çocuk hakları bildirisini daha da genişletmişlerdir. 1953’te çocuk sorunlarıyla ilgilenme görevi, 1946’da “Acil Yardım Fonu” olarak kurulmuş olun UNICEF’e verilmiştir. UNICEF, (Birleşmiş Milletler uluslar Arası Çocuklara Yardım Fonu) özellikle yoksul ülkelerin çocuklarına, eğitim, sağlık, beslenme gibi konularda gerekli yardımları yaparak çalışmalarına devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1954 yılında, ekim ayının ilk pazartesi gününü, “Dünya Çocuk Günü” ilan etmiştir.
Bugün de çocukların sağlığı, eğitimi ve bakımı konusunda tüm yayın organlarıyla uyarılarda bulunulur. Dünya çocukları arasındaki dostluğun, kardeşliğin pekişmesi için çalışmalar yapılır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, yüz elli altı ülkenin katılımıyla 20 Ekim 1959’da oy birliği ile bugün yürürlükte olan “Çocuk Hakları Bildirisi”ni kabul etmiştir.
ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 142 ülke sözleşmeyi imzalamış ya da onay ve katılma yoluyla taraf devlet durumuna gelmiştir. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 2 Ekim 1995′te uygulamaya başlamıştır.Sözleşmeyle çocuk haklarının korunması amaçlanmış ve taraf devletlerin sözleşme maddelerine kesinlikle uymaları gerektiği hükme bağlanmıştır.Çocuk Hakları Sözleşmesi 42 maddedir.
ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDELERİ
Madde 1: 18 yaşına kadar her insan çocuktur.
Madde 2: Hakların hepsi ayrım yapılmaksızın tüm çocuklar için geçerlidir.
Madde 3: Çocukları ilgilendiren bütün girişimlerde “Çocuğun Yüksek Yararı” temel düşüncedir.
Madde 4: Devlet, bu sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla tüm imkanları kullanmalıdır.
Madde 5: Devlet, anne babaların çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi yönünde uygun biçimde yönlendiricilik yapma hak ve sorumluluğuna saygı gösterir.
Madde 6: Her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir. Devlet, yaşama hakkını güvence altına almak ve geliştirmekle yükümlüdür.
Madde 7: Çocuk, doğuştan itibaren bir isim alma, vatandaşlık edinme, anne-babasını tanıyıp bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahiptir.
Madde 8: Devlet, çocuğun tabiiyetine, isim ve aile bağlarına saygı göstermek ve bunları korumakla yükümlüdür.
Madde 9: Çocuk kendi anne babasıyla yaşama hakkına sahiptir; herhangi bir ayrılık durumunda ayrıldığı kişilerle temas çocuğun hakkıdır.
Madde 10: Ayrı ülkelerde yaşayan anne baba ve çocukların birlikte yaşamaları için her türlü kolaylık gösterilir.
Madde 11: Devlet, çocukların ülke dışına kaçırılıp, alıkonulması ile mücadele için önlemler alır.
Madde 12: Her çocuk kendisini ilgilendiren herhangi bir konu ya da işlem sırasında, görüşlerini serbestçe ifade etme, görüşlerinin dikkate alınmasını isteme ve katılma hakkına sahiptir.
Madde 13: Çocuk, isteklerini ve düşüncelerini seçtiği bir yolla özgürce açıklama hakkına sahiptir.
Madde 14: Devlet, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlüğü haklarına, anne babanın uygun yol göstericiliğine bağlı olarak saygı gösterir.
Madde 15: Çocuklar, başkalarıyla bir araya gelme, dernek kurma ve kurulu derneklere katılma hakkına sahiptirler.
Madde 16: Çocuklar onurlu ve saygın birer insandır. Hiç kimse onların onurlarını kıramaz, onları küçük düşüremez. Yaşadığı konut ve kurumdaki özel yaşantısına karışamaz.
Madde 17: Devlet, çocuğun toplumsal, ruhsal, ahlaki, bedensel ve zihinsel gelişimi için ulusal ve uluslararası her türlü kaynaktan bilgi ve belge edinmesini ve bunları yaymasını destekler. Çocuğun bir azınlık gruba ya da yerli bir halka üye oluşundan doğan dil gereksinimlerinin karşılanması için kitle iletişim araçlarını teşvik eder. (**)
Madde 18: Devlet, çocuğun yetiştirilmesinden sorumlu olanlara gerekli desteği verir.
Madde 19: Çocuğun yetiştirilmesinden sorumlu olanlar, haklarını çocuklara zarar verecek şekilde kullanmazlar.
Madde 20: Devlet, uygun aile ortamından yoksun çocuğu özel olarak korumak ve bu amaçla çocuğun kültürel kimliğine saygı gösterecek uygun çözümler bularak bakımını sağlamakla yükümlüdür.
Madde 21: Çocuğun evlat edinilmesi, çocuğun yüksek yararı göz önüne alınarak gerçekleştirilir.
Madde 22: Devlet, mülteci çocuklara özel koruma ve yardım sağlamakla yükümlüdür.
Madde 23: Engelli çocuklar, devlet tarafından özel olarak korunurlar, kendilerine yeten birer insan olmaları için bakımları, eğitimleri ve iş bulmaları sağlanır.
Madde 24: Devlet, her çocuğun sağlığını güvence altına almakla yükümlüdür.
Madde 25: Devlet, çocuklarla ilgili her türlü kurumun çocuk haklarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi ile yükümlüdür.
Madde 26: Her çocuk, sosyal sigorta dahil, sağlık, bakım ve eğitim imkanlarından yararlanma hakkına sahiptir.
Madde 27: Her çocuk, fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişmesi açısından yeterli yaşam standardına ulaşma hakkına sahiptir. Çocuğun yeterli yaşam standardına sahip olmasını sağlamak, en başta anne babaların sorumluluğudur. Devlet, gerekirse anne babalara maddi yardımı da kapsayan her türlü imkanı sağlamakla yükümlüdür.
Madde 28: Çocuk, eğitim hakkına sahiptir. Devletin görevi, ilköğretimin zorunlu ve parasız olmasını sağlamak, her çocuğu yararlanabileceği çeşitli orta ve yüksek eğitim imkanlarına kavuşturmaktır. Okul disiplini, çocuğun haklarına ve saygınlığına uyumlu olmalıdır.
Madde 29: Her çocuk, cinsler, dinler, ırklar ve etnik kökenler arası eşitlik, barış ve hoşgörü anlayışı ile insan haklarına ve temel özgürlüklere, farklı kültür ve değerlere saygılı bir eğitim görme hakkına sahiptir. (**)
Madde 30: Bir azınlık grubuna ya da yerel halka üye bir çocuk, bu topluluğun üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ile kendi dilini kullanma hakkına sahiptir. (**)
Madde 31: Çocuk, dinlenme, boş zaman değerlendirme, oyun oynama, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma hakkına sahiptir.
Madde 32: Çocuk, sağlığına, eğitimine ve gelişmesine zarar verecek her türlü işe karşı korunma hakkına sahiptir. Devlet, işe kabul için yaş sınırı tespit etmek ve uygun çalışma koşullarını düzenlemek zorundadır.
Madde 33: Devlet, çocukları; bağımlılık yaratan zararlı maddelerin kullanımından, üretimine ve kaçakçılığına alet olmaktan korumalıdır.
Madde 34: Devlet, fuhuş ve pornografi dahil, cinsel sömürü ve kötüye kullanımdan korumakla ve bu amaçla gereken her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
Madde 35: Çocukların satışa, kaçırmaya ve fuhuşa konu olmalarını önlemek üzere her tür çabayı göstermek devletin görevidir.
Madde 36: Taraf devletler, çocuğu esenliğine zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı korurlar.
Madde 37: Hiçbir çocuk, işkenceye, zalimce davranışlara ya da cezaya, yasa dışı tutuklamaya tabi tutulamayacak ve keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılamayacaktır.
Madde 38: Devlet, 15 yaşından küçük hiçbir çocuğu askere alamaz ve çocukların savaştan korunmaları için her türlü önlemi alır.
Madde 39: Devlet; ihmal, sömürü, işkence, her türlü zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele, ceza uygulaması ya da savaş nedeniyle mağdur olan çocukların sağlıklarına yeniden kavuşturulmaları ve toplumla bütünleşmelerini sağlama amacı ile uygun önlemler almakla yükümlüdür.
Madde 40: Ceza yasasını ihlal ettiği öne sürülen ve bu nedenle suçlanan ya da yasayı ihlal ettiği kabul edilen her çocuk saygınlık ve değer anlayışını geliştiren, yaş durumunu gözeten ve toplumla yeniden bütünleşmesini hedefleyen tarzda muamele görme hakkına sahiptir. Devlet, çocuğa temel güvencelerin yanı sıra, kendini savunması için her türlü yardımı ve konunun adil bir duruşma ile gecikmeksizin karara bağlanmasını sağlayacaktır.
Madde 41: Eğer devletin yürürlükteki yasa hükümleri, çocuk haklarının gerçekleştirilmesi bakımından bu sözleşmede yer alanlardan daha üstün standartlara sahipse, o hükümler geçerli olacaktır.
Madde 42: Devletin bu sözleşmede yer alan hakların, uygun ve etkili araçlarla yetişkinler ve çocuklar tarafından yaygın biçimde bilinmesini sağlama yükümlülüğü vardır.
ÖZLÜ SÖZLER
– Akıllı bir adam, ancak bir şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek kuşakların şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir.
(M. Kemal ATATÜRK)
– Çocuğun aynası, anne ve babasıdır. Bu aynada hep güzel şeyler görmelidir.
(F. BAYÜLKEN)
– Tay at olunca, at dinlenir; çocuk adam olunca ata dinlenir.
(Kaşgarlı Mahmut)
– Çocuk yuvanın saadetidir.
Çocuğu olan, onunla çocuk gibi olmalıdır.
Çocukların eleştiriden çok örneğe ihtiyaçları vardır.
Sabah, günün habercisi olduğu gibi, çocuk da kişinin habercisidir.
(John Milton)
– Çocuğa bıraktığın ad, babanı utandırmasın.
(Baraccio)
– Dünyada insanın en önemli işi, yüz ağartıcı çocuklar yetiştirmektir.
(B. Russell)
– Çocuğa dilini tutmasını söyle; bak, konuşmayı nasıl da hızlı öğrenir.
(Franklin)
– Çocuğa kendiliğinden bir şeyler yapma özgürlüğü vermemekle onu korkak bir köle yapıyoruz.
(Montaigne)
– Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerlerine ne düşerse iz yapar.
(Haim Jinott)
– Çocukları iyi yapmanın yolu onları sevindirmektir.
(Oscar Wilde)
– Çocuksuz yaşayan, niçin yaşadığını bilmez.
(Alman atasözü)
ÇOCUKTAN ANNE BABAYA MEKTUP
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Deneme ile öğrenirim. Bana oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her işimde, koruyup kollamaya çalışmayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Kendi işimi kendim görmeye alıştırın. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor.
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.
Beni dinleyin. Öğrenmeye en yakın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve açık olsun.
Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.
Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi izler bırakır. “Ben senin yaşında iken…” diye başlayan sözleri hep kulak ardına atarım.
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Beni, korkutup sinirlendirerek, suçluluk duygusu aşılayarak usandırmaya çalışmayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Başarmam için beni destekleyin. Hiç değilse çabamı övün. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.
Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın, yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunalttığım sırada bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben sizi yabancıların yanında güç durumlara düşürebilirim.
Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yakınlaştırır.
Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.
Biliyorum arasıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdiklerinizin yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarılmasın.
Benden “örnek çocuk” olmamı beklemezseniz, ben de sizden kusursuz ana baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter.
Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim!
Sevgiler
Çocuğunuz
“Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu ‘nun kitabından alınmıştır.”
BEBEKLERİN ULUSU YOK
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerinin tonu
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara üzüm tanesi
Babalar, çıkarmayın onları akıldan
Analar, koruyun bebeklerinizi
Susturun, susturun söyletmeyin,
Savaştan, yıkımdan söz ederse biri.
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler fidan gibi
Senin, benim, hiç kimsenin değil
Bütün bir yer yüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Bebekler çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu.
ATAOL BEHRAMOĞLU
BİZ YARININ BÜYÜKLERİ
Bir güneşiz yarınlara,
Sevgi yazdık alınlara,
Açılmışız ufuklara,
Amacımız hep ileri,
Esmer, sarı, beyaz, zenci,
Biz yarının büyükleri.
Bin hayat var çalışmakta,
Bin sevinç var başarmakta,
Bir çiçeğiz şu toplumda,
Amacımız hep ileri,
Esmer, sarı, beyaz, zenci,
Biz yarının büyükleri.
Kalpte sevgi, çıktık yola,
Barışçıyız hep kol kola,
Tüm çocuklar mutlu ola,
Amacımız hep ileri,
Esmer, sarı, beyaz, zenci,
Biz yarının büyükleri.
UYANIN ÇOCUKLAR
Sabah, uyanır çocuklar
Pencereyi açarlar,
Ve günü boyarlar,
Gözlerinin rengine
Güneşe koşarlar…
Sabah, uyanır çocuklar
Uçurtma uçururlar,
Mavi göğün içine
Sıcacık sevgilerle
Zamanı unuturlar…
Gözlerim çocuk,
Ellerim çocuk,
Yüreğim çocuk,
Çocuk olurum sabahları
Uyanın çocuklar…
TÜRK ÇOCUKLARIYIZ
Alın açık başlar dik,
Yurtta yavru arıyız.
Göğüs kalkan, kol çelik
Biz Türk çocuklarıyız.
Bizi kimse yenemez,
Yüce bayrak inemez;
Hür sesimiz dinemez,
Biz Türk çocuklarıyız.
Düşmanıyız yatanın,
Kuvvetiyiz vatanın,
Yolundayız Ata’nın,
Biz Türk çocuklarıyız.
Özgürlük, ulus, vatan;
Damarda bunlar atan,
Yurda şeref, şan katan,
Biz Türk çocuklarıyız.
MİNİ MİNİ ÇOCUKLARIMIZ
Evimizin çiçekleri,
Mini mini çocuklarız.
Fıkır fıkır, neşe dolu,
Mini mini çocuklarız.
Kıpır kıpır gülüşümüz,
Evimize neşe saçar.
Gözlerimiz ışıl ışıl,
Mutluluğa kapı açar.
Bir değerli hediyeyiz,
Babamıza, annemize.
Cıvıl cıvıl sözlerimiz,
Bir şarkıdır evimize.
Çevremize kucak kucak,
Hoşgörüyü biz taşırız.
Sevgi katıp yüreklere,
Mutluluğu yaşatırız.
Siyah, beyaz ve sarışın,
Mini mini çocuklarız.
Saygı, sevgi ve barışın,
Armağanı çocuklarız.
EY ÇOCUK !…
Ey çocuk!
Minicik yüreğin
Koklanasıdır tenin
Bilirim kırılgan bedenin
Henüz dolmamış iliklerin
Ne kadarda masum bakar
Işıl ışıl göz bebeklerin.
Ey Çocuk!
Korkutmasın seni
Biz büyüklerin heybeti
Nasırlaşmış yüreklerle
Hayata yenik bak gözleri
Senin yerinde olmak inanki
Hepsinin tek dileği.
Ey Çocuk!
Yüreğinde sevgi büyüt
Bakışında umut taşı
Sen geleceğin teminatı
Yaşamın en renkli çiçeği
Gülüşünde güneşler yüklü
Gül ki barış kucaklasın evreni.
DÜNYA ÇOCUKLARI
Yaşamak gerekiyorsa eğer,
Bir çocuk oyunu kadar renkli olsun.
Dünyayı kardeşlik dallarında,
Uçan kuşlar doldursun.
Sen dargınlık ağacı barış ve yemiş ver.
Birleşiniz bütün dünya çocukları,
Kalp kırılmadıkça sürüp gider oyun.
Yorulunca bir dost sesiyle uyuyun,
Sabah, kalbinize örtsün şafakları…
Tanrım yorgunluktan koru bu ayakları,
Bu küçük ayaklar böyle hep beraber
Oraya, o kardeş bayramına gider
Kucaklaşır bütün dünya çocukları.
DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
Dünya çocuk gününde,
Neşeliyiz hepimiz.
Bizi mutlu yapana,
Çok teşekkür ederiz.
Evet bugün küçüğüz,
Yarın büyüyeceğiz.
Sizin işlerinizi,
Bizler yürüteceğiz.
“Çocuk umuttur” diye,
Büyük Ata’ma minnet!
Bekliyoruz sizlerden,
Himaye, sevgi, şefkât.
ÇOCUKLUĞUM
Affan Dede’ye para saydım
Sattı bana çocukluğumu
Artık ne adım var ne yaşım
Bilmiyorum kim olduğumu
Hiçbir şey sorulmasın benden
Haberim yok olan bitenden
Bu bahar havası bu bahçe
Havuzda su şırıl şırıldır
Uçurtmam bulutlardan yüce
Zıpzıplarım pırıl pırıldır
Ne güzel dönüyor çemberim
Hiç bitmese horoz şekerim
ÇOCUKLARIMA
Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalamamalı senin gibi güzel
Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek
De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı
Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış
Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler
Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bir şeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar
ÇOCUKLAR OLMASAYDI
Çocuklar olmasaydı
Böylesine sevmezdim yaşamı
Böylesine umutlanmazdım
Böylesine sevinç sarmazdı yüreğimi
Böylesine dayanmazdım acıya
Böylesine şiirler yazmazdım…
Çocuklar olmasaydı,
Analar bu kadar güzel olmazdı…
ÇOCUKLAR KARDEŞ OLDU MU?
Daha bir ballanır uyku
Çocuklar kardeş oldu mu
Barışır artık kurt kuzu
Çocuklar kardeş oldu mu
Düşler denizine doğru
Mutluluk bin yelken açar
Her yürek bir altın pınar
Çocuklar kardeş oldu mu
Daha bir ışıldar akarsu
Çocuklar kardeş oldu mu
Kucaklaşır batıyla doğu
Çocuklar kardeş oldu mu
Ne açlık kalır ne korku
Korudaki fidanlar gibi
Sevip sevip birbirini
Çocuklar kardeş oldu mu
ÇOCUKLAR
Kulak verin seslere,
Bak ne diyor çocuklar.
İçerdeki tasayı,
Yok ediyor çocuklar.
Taşırlar ünümüzü,
Açarlar önümüzü,
Karanlık günümüzü,
Ak ediyor çocuklar.
Güldürürler yüzleri,
Yaş görmesin gözleri,
Kaderdeki azları,
Çok ediyor çocuklar.
Sesleri gönüllerde,
Yükselir perde perde,
Başımızı her yerde,
Dik ediyor çocuklar.
Artarlar sayı sayı,
Olurlar teyze, dayı,
Ak yüzle yaşamayı,
Hak ediyor çocuklar.
ÇOCUK
Çiçek olur açılır,
Koku olur saçılır,
Ondan vaz mı geçilir?
Çocuk evin şenliği,
Yurdun egemenliği.
Kuş olur dalımızda,
Tat olur balımızda,
Ak akçe elimizde.
Çocuk evin şenliği,
Yurdun egemenliği.
Çocuk baş tacımızdır,
Şifa ilacımızdır,
Tükenmez gücümüzdür.
Çocuk evin şenliği,
Yurdun egemenliği,
DÜNYAYI BİZE VERSELER
Neler yaparız, neler,
Yeni baştan yaratırız
Sevgiyle donatırız,
Bayram olur, bütün günler.
Dünyayı bize verseler…
Kara, sarı, ak,
Kızılderili demeden,
Biz çocuğuz, anlaşırız.
Sevgiyi paylaşırız,
Gerçek dostluk yaratırız,
Neler yaparız neler,
Dünyayı bize verseler…
Doğayı çiçeklerle donatırız,
Bütün silahları oyuncak yaparız,
Güzel bir dünya onları da etkiler,
Savaşmaz büyükler.
Sonsuz barışı sağları,
Dünyayı bize verseler…
Neler yaparız, neler,
Yeni baştan yaratırız,
Sevgiyle donatırız,
Bayram olur, bütün günler,
Dünyayı bize verseler…
MAVİ IŞIK
Sen bir çiçeksin,
Annen saksı.
Azıcık hastalansan,
Odalar yaslı.
Sevincimiz, üzüntümüz,
Hep sana bağlı.
Senden gelir gücümüz,
Doğan güne karşı.
Bizim çocukluğumuz,
Karanlık, paslı.
Sen güneşlerde yaşa,
Altın saçlı!
Gökten düşen mavi ışık,
Mavi ışıklarda dünya.
Evlerin yaşaması,
Sen olunca.
Etiketler: çocuk, Dünya Çocuk Günü, Ekim Ayının ilk pazartesi, özlü sözler, şiirler, sözleşme, yazı
Eklenme Tarihi: 28 Ağustos 2013
Konu hakkında yorumunuzu yazın