Hayvanları Koruma Günü
Hayvanları Koruma Günü
İlk çağlarda yaşayan insanlar önceleri hayvanlarda korksa da zaman geçtikçe hayvanlara bakış açıları değişmiş ve onlara şefkat göstermeye başlamışlardır. O günlerde hayvanların sadece etinden ve yük taşımacılığından faydalanan insanoğlu, zamanla hayvanları evcilleştirme yoluna gitmiş ve onlarla dostluk kurmaya başlamışlardır. Bu evcilleşen hayvanların insanlarla dostluklarını çizdikleri tarihi resimlerden anlaşılmaktadır. Hayvanlarla kurulan bu sıcak ilişkiler onların korunması gerektiğini de beraberinde getirmiştir. Her geçen gün hayvan severler çoğalmakta ve hayvanlar için barınaklar, sağlık merkezleri ve çeşitli dernekler kurulmaktadır. Tüm duyarlı vatandaşlarda bu faaliyetlere maddi ve manevi katkılarını esirgememişlerdir. Hayvan severlik faaliyetlerin başlangıcı 1822 yıllarına uzanmaktadır.
O tarihlerde yaşayan bir grup hayvan sever, hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmek, onların bakımlarını sağlamak ve hayvanlara daha iyi muamele edilmesini sağlamak amacıyla “Hayvanları Koruma Birliği”ni kurmuşlardır. Bu örnek davranış tüm hızla dünyaya yayılmıştır. Ülkemizde ise Hayvanları Koruma Derneği 1908 yıllarında kuruldu ve hayvanların düzenli bir şekilde ilgilenme faaliyetleri bu dernek vasıtasıyla yapılmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler hem ülkemizde hem de dünyada artarak devam etti ve o güne kadar hayvanlara yapılan haksızlıkların önüne geçebilmek için Hollanda’da toplanan dernekler “Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu” adı altında bir dernek kurdular. 1931 yılına gelindiğinde ise Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu 4 Ekim tarihini “Hayvanları Koruma Günü “olarak ilan ettiler.
Günümüzde çeşitli hayvan hastaneleri kurulmuş ve birçok veteriner hayvan sağlığı açısından kendini geliştirerek hayvan hastalıklarının teşhisini ve tedavisini yapmaktadır. Ayrıca sokak hayvanlarının barınması ve bulaşıcı hastalıklardan korunması için hem gönüllü kişiler ve kuruluşlar hem de belediyeler çeşitli çalışmalar sürdürmektedirler. Hayvan sever diğer insanlarda özellikle soğuk kış günlerinde sokakta yaşayan hayvanların beslenmesini için sosyal sorumluluk projeleri üretmekte ve sosyal medya da bilgilendirici paylaşımlar yaparak tüm halkı bu duyarlı davranışlara davet etmektedirler. Bunlar çok önemlidir ve devam etmesi gerekmektedir. Herkes kendi çevresinde ki sokak hayvanlarına merhametle muamele etmek zorundadır. Şöyle tespitler de yapılmaktadır. Toplumda hayvanlara acımayan, merhamet etmeyen ve onları sevgiyle kucaklamayan kişilerin kendi hemcinslerine de bir faydasının olmayacağı görüşü yaygındır.
Hayvanların korunması için yapılması gereken bazı şeyleri şöyle sıralayabiliriz:
1-Çevremizde gördüğümüz hayvanları koruyalım ve bakımlarına yardımcı olmaya çalışalım.
2-Çocuklarımıza sapan yapmayalım ve sapanla hayvanlara zarar verenlere engel olalım.
3- Bir hayvanın bakımını evimizde üstlendiğimizde yemeklerini zamanında verip aşılarını düzenli yaptırmalıyız.
4-Hayvanlara zara vermek yasalarımızca suçtur ve bu suçu işleyenlere engel olup uyaralım.
5-Bakamayacağımız hayvanları evimize almayalım, onları gerçekten sahiplenecek kişilere fırsat verelim.
6-Yiyecek artıklarımızı çöpe atmayıp, sokak hayvanlarına veya barınaklara verelim.
7-Karınca ve kuş yuvalarını bozmayalım ve şakadan dahi olsa hayvanlara eziyet etmeyelim. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bize düşen bir insan olarak hayvanlara sevgi ve şefkat göstermektir. Vicdanlı bireyler olarak hayvan haklarını her daim savunucusu olalım. Unutmayalım ki, hayvanları sevenler insanları da içtenlikle sevebilen kişilerdir.
Eklenme Tarihi: 15 Ekim 2016
Konu hakkında yorumunuzu yazın