Çağdaş Eğitim Ve Öğretmenler Günü

Bir milletin çağdaş ve gelişmiş ülkeler seviyesine çıkabilmesi için, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yüksek standartlarda ve bilimsel yöntemler kullanılarak verilmesi ile mümkün olmaktadır. Eğitimdeki problemlerini çözen ülkeler sanat, kültür, bilim, sosyo-ekonomik ve teknoloji alanlarında da ilerlemiş ve kalkınmış milletlerdir. Eğitime gerekli önemi vermeyen milletler ise başka milletlerin kölesi olmaya mahkûm olurlar. Bu sebeple eğitim ve öğretim kalkınmak için çok önemli ve hatta temel şartlarından biri olarak kabul edilmiştir. Öğretmenler eğitim öğretiminin vazgeçilmez unsurlarındandır. İnsanları eğitmeyi, öğretmeyi ve yaşama hazırlamayı kendilerine amaç edinmiş kişilerdir. Bu eğitim-öğretim faaliyetlerini eğitim kurumlarında çocuk ve gençlere rehberlik ederek yön veririler.

Öğretmenler gününün amacı da bu yüce gönüllü ve fedakar kişilerin toplum nezdinde ki rolünü ve önemini anlatarak onlara gerekli değerin verilmesini sağlamaktır. Türkler, tarihte ilk önce Göktürk ve Uygur alfebelerini kullanmışlar ve islamiyetin kabulünden sonrada arap alfabesine geçmişlerdir. Arap alfabesinin kullanımını Kurtuluş savaşı yıllarına kadar sürmüştür. Kurtuluş savaşının kazanılmasının ardından Atatürk’ün 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyeti kurmasıyla birlikte, ülkede birçok alanda bazı yeniliklere gidilmiştir. Bu yenilikler, ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim alanında yapılmaya başlanmış ve 1 Kasım 1928 yılında Arap alfabesinin kaldırılması için hazırlanan kanunla Latin alfabesine geçilmiştir. Yeni alfabenin kabulünün ardından ülkedeki okuma yazma oranı neredeyse sıfırlanmıştır. Bu nedenle halkın yeni harflerle okuma yazma öğrenmesi için tüm yurtta okuma yazma kursları açılmaya başlanarak toplumun okuryazar oranını arttırma yoluna gidilmiştir.

O dönemde okuma yazma seferberliği başlatılmış ve 24 Kasım 1928 yılında “Milli Mektepler” de çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkeklere Latin alfabesi öğretilmeye başlanmıştır. 24 Kasım 1928’de açılan Milli Mektepler ile birlikte ülkeye yaptığı hizmetlerden dolayı Atatürk’te başöğretmenlik sıfatı verilerek onurlandırılmıştır. Bu gelişmelerin ardından 24 Kasım 1981 yılından itibaren, ülkemizde her yıl 24 Kasım günü öğretmenler günü olarak kabul edilmiş ve çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlamıştır. İnsanoğlu dünya geldiğinde bebeklik çağından başlayarak birçok dönemde çevresindekilerin yardımına ihtiyaç duymaktadır. Eğitim ilk önce evde başlar ve anne, baba ve diğer aile büyüklerinin gözetiminde devam eder. Ancak belli bir yaşa gelindiğinde artık ailelerde eğitim ve öğretim alanında yetersiz kalırlar. İşte bu durumda devreye öğretmenler girmektedir.

Çocuklar bilgi ihtiyaçlarını gidermek için okullarda sistemli bir eğitim-öğretim programlarına katılmak zorundadırlar. Bu okullarda onlara kılavuzluk ederek hayata hazırlayacak olan kişiler ise öğretmenlerdir. Öğretmen ve öğrenci arasında kurulan sevgi ve saygı bağı bir ömür unutulmamaktadır. Çünkü yeri geldiğinde ailelerinden daha fazla görüştükleri ve onlarla birçok duygularını paylaştıkları öğretmenlerinin yeri her zaman farklı bir yerde olmuştur. İşte, zaman zaman bize ailemizden bile daha yakın olan bu yüce insanların değerini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan Öğretmenler Günü, kutlanılması gereken önemli günlerden biridir. Bugünü fırtsa bilerek ister görevde olsun ister emekli olsun tüm öğretmenlerimize sevgi, saygı ve şükran duygularımızı sunmamız ve onlara değer verdiğimiz hissettirmemiz çok önemlidir. Onlara alacağımız bir çiçek veya küçük bir hediyeyle günlerini kutlamamız onları mutlu edecektir.

Etiketler: öğretmenler günü
Eklenme Tarihi: 4 Kasım 2016