Öğretmenler Günü

Sınıfları aydınlatan bir öğretmen, tüm ülkeyi aydınlatır. Sanırım öğretmenler gününün değerini anlatan, onları anlamamızı sağlayacak özlü söz bu olsa gerek. Kara tahtalardan sıralara oradan da genç kuşaklara, bir ülkeye bir toplumu şekillendiren kutsal bir meslektir öğretmenlik. Sadece öğretmenler gününde değil belki de yılın tüm zamanlarında onları onurlandırmalıyız diye de düşünmeden edemiyoruz. Düşüncemiz karşılıksız kalmamış olsa gerek 24 Kasım Öğretmenler günü artık öğretmenler haftası olarak kutlanacak. Tıpkı Hipokrat yemini gibi yemin töreni yapılacak mezun olan öğretmenlerimiz için. Öğretmenlik kutsal olduğu gibi de zor bir meslektir. İnsan yetiştiren bu şairane meslek toplumun bütün tabakalarını etkiler. Öyle ki ülkemizin doğu bölgesinde teröre kurban gitmiş öğretmenlerimiz de bulunmaktadır.

Zor şartlar altında, çocuklara yeni ufuklar açmak için çalışan öğretmenlerimizi MEB bakanı İsmet Yılmaz unutmamış olsa gerek; farkındalık yaratmış, çocukların ve onların başarılarını kısa bir film olarak sunulacak. Şehit öğretmenlerimiz de unutulmayıp kabil ziyaretlerine gidilecek. Öğretmenler günü veya öğretmenler haftası olsun, onları onurlandırmak öğretmenlere çalışma azmi sağlayacaktır. Bu azim ise kara tahtaya ve yeni nesillere geçecektir. Tıpkı bir tohumun büyümesi, gelişmesi, yeni tohumlar üretmesi gibi. Öğretmenler günü veya haftası, sadece onları gururlandırmak da değil, eğitim ve onun sorunlarının tartışıldığı bir döneme de sokulmalıdır aslında. Bu vesileyle toplumumuzun ışını daha ileriye götürüp, bir ülkenin aydınlanmasına da katkıda bulunmuş oluyoruz. Toplumumuz da sıkça kullanılan bir yanlış da vardır mesela, öğretmenler bilgiyi öğreten değil bilginin nasıl kazanılacağını sağlayandır. Öğretmen bir rehberdir bunun farkındalığı bile onlara karşı bakış açımızı değiştirmeye yeterlidir kanaatindeyim. Öyle ki doğrudan bilgiyi veren, materyal, robotlaşmış bir cisim algısı yaratmaktadır.

Öğretmenler günün de bu gibi sorunları tartışmak hem kutsal mesleğin niteliğine hem de toplumumuzun niteliğine büyük katkıları olacaktır. Eğitimcinin niteliğine katkı sağlayan her durum toplumun kendi hafızasına da dönüşümlü olarak etki de etmektedir. Bu durumun en büyük örneği ise kuşkusuz Mustafa Kemal Atatürk. Başöğretmenin inkılapları günümüze kadar ulaşmış ve bir toplumun şekillenmesinde önemli bir etken olmuştur. Cumhuriyetimizin oluşumunda bir öğretmenin etkisinin ne kadar mühim olduğu da gözler önündedir. Mesleğe kutsal olarak nitelendirmemizde aslında bu sebeple. Bir meslekten çok daha fazlasıdır ve öğretmenler günü de diğer günlerden çok daha fazladır. Bu mesleğe gönül veren öğretmenlerimizi bizde canı gönülden kutluyor ve başarılarının devamını dileriz.