Sivil Savunma
Sivil Savunmanın Önemi Ve Görevleri
Türkiye’de sivil savunmanın tarihçesine bakacak olursak, halkın ilk kez sivil savunma önlemlerine katılması 1928 yılında olmuştur. Bu amaçla düzenlen Cephe Gerisinin Havaya Karşı Müdafaa, Muhafazası” kanunu vardır. 1938 yılında ise “Pasif Korunma Kanunu” adı altında bir kanunla sivil savunma hizmetleri düzenlenmiştir. 1952 yılında NATO üyeliğine girilmesinin ardından 1959 yılında bugünkü sivil savunma faaliyetlerini de düzenleyen “Sivil Savunma Kanunu” yürürlüğe girmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 1988 yılında yayınladığı bir kararla, sivil savunma hizmetlerini düzenlemek amacıyla 28 Şubat gününü “Sivil Savunma Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu sebeple her yıl Milli Eğitim Bakanlığı Merkezinde, il ve ilçe teşkilatlarında, kamu kurum ve kuruluşlarında kutlanmaktadır.
Ayrıca MEB’e bağlı okullarda oluşturulan Sivil Savunma Kollarının düzenlediği çeşitli etkinliklerle de tüm okullarımızda günün anlam ve önemini anlatan programlar hazırlanarak öğrencilerin sivil savunma ile ilgili detaylı bilgi almaları sağlanmaktadır. Sivil Savunmanın tanımı şöyledir; Kısaca belirtmek gerekirse, ülkede başlayan savaş veya doğal afetlerde halkın can ve mal kaybını azaltmak ve topyekûn bir şekilde birbirimize destek olmaktır. Birinci ve ikinci dünya savaşlarında görülmüştür ki, savaş durumunda sivil halkın desteği çok fazla olmuş ve can kayıpları bu sayede azaltılmıştır. Gelişen teknoloji ve ülkelerin jeolojik yapılarına bakılarak olası bir savaş halinde ve doğal afetlerde can ve mal kayıplarını en aza indirmek için tedbirler alınmaya gidilmiş ve bu yardımlaşma çalışmalarına sivil savunma denmiştir.
Sivil savunanın önemini ve faydalarını şöyle sıralamak mümkündür:
-Savaş durumlarında can ve mal kaybını en asgari düzeye indirmek.
-Doğal afetlerle karşılaşıldığında arama ve kurtarma çalışmalarına yardım etmek.
-Yine savaş koşullarında savunma güçlerine sivil halk tarafından desteğin sağlanması.
– Savaş ve afetler sonucu kullanamaz hale gelen kamu kurumlarının tadilatının yapılması ve cephe gerisinde kalan halkın moral ve motivasyonun yükseltilmesi için destek olmak gibi faaliyetleri yürüten koruyucu, silahsız ve kurtarıcı faaliyetlerdir.
Sivil savunma görevini üstlenen kişilere de “Sivil Savunma Gönüllüsü” denilmektedir. Bu gönüllülerin yapacağı görevler şunlardır: Savaş veya doğal afetlerden etkilenen kişilerden;
-Kaybolan kişilerin aranması.
-Doğal afetler sonucu enkaz altında kalanların kurtarılması.
-Kurtarılan kişilere ilk yardım hizmetinin verilmesi.
-Eğer gerekiyorsa afet bölgesinde güvenliğin sağlanması gibi faaliyetlere resmi kuruluşlarla birlikte destek olmaktadırlar. Bu tür faaliyetlere katılmak isteyen gönüllü gerçek ve tüzel kişilerde sivil savunma gönüllüsü olarak yardım edip çalışmalara destek olabilmektedir. Ülkemiz de birçok sivil savunma merkezleri ve sivil savunma gönüllüleri vardır. Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği olan bazı illerimiz şunlardır; İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Diyarbakır, Erzurum, Van, Samsun, Adana, Afyonkarahisar ve Sakarya’dır. Bu birlikler, gerektiğinde görevlerini en iyi şekilde gerçekleştirebilecek bilgi,donanım ve teçhizata da sahiptirler.
Etiketler: Sivil Savunma
Eklenme Tarihi: 31 Mart 2016
Konu hakkında yorumunuzu yazın