Yeşilay Haftasının Önemi

Alkollü içki tüketimi ve uyuşturucu madde kullanımı maalesef her geçen gün ülkemizde ve dünyada artmaktadır. Hatta alkol ve uyuşturucu madde kullanımı son yıllarda çocuk denecek yaşlara kadar inmiş ve hem aileler hem de kamu kurumları bu zararlı maddelerin kullanımının engellenmesi için çaba harcamaktadırlar. Bu çalışmalara sivil toplum kuruluşları ve medyada desteklemektedir. Uyuşturucu maddeler ve alkollü içkiler insanlarda zamanla bağımlılık yaparak bu Zaralı maddelerden kurtulmalarını zorlaştırmaktadır. Aşırı derecede alkol kullanan kişilere toplumuzda alkolik denilmektedir. Alkol bağımlısı olan kişiler ne yazık ki kazançlarının büyük bir kısmını alkole harcalar ve alkol aldıkları her an çevrelerine rahatsızlık vererek duyarsızlaşırlar.

Uyuşturucu madde bağımlılarının da durumları aynıdır. Bu bağlı kişiler sinirli kişilik yapısına sahip olurlar ve çevresindeki büyük küçük demeden herkesi kırarlar. Bu sebeple alkol ve uyuşturucu bağımlıları çevrelerinde pek sevilmezler ve aile düzenleri bozuk, hatta yoktur denilebilir. Kokain, esrar, afyon ve LSD gibi maddeler uyuşturucu niteliği taşımaktadır. Alkol alan ve uyuşturucu madde bağımlısı olan kişilerde önce vücutların bir rahatlık hissi gelmekte ve daha sonra baş dönmesi, motor hareketlerde yavaşlama ve doğru karar verememe gibi etkiler altında kalmaktadırlar. Bu kişilerin araç kullanması birçok ölümlü kazayı da beraberinde getirdiği bilinmektedir. Bu nedenle birçok suça da karışmış olurlar ve toplumdan dışlanırlar. Alkollü içkiler uyuşturucu maddelerin zararları bunlarla sınırlı değildir. Bu zararlı maddelerin kullanımı birçok sağlık sorununa da neden olmaktadır.

En sık görülen ülser, felç ve siroz gibi tedavisi oldukça zor hastalıklara yakalanmaktadırlar. Bu maddeler dışında bağımlılık yapan bir diğer maddede sigara ve tütün mamulleridir. Ne yazık ki toplumumuzda sigara kullanan kişilerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Sigara içmekte birçok hastalığın oluşumunda etkili olan nedenlerden sayılmaktadır. Akciğer kanseri, ülser ve sindirim sistemi rahatsızlıkları bunların başında gelmektedir. Alkol ve uyuşturucu ile mücadele her dönemde yapılmıştır. Bu maddelerin zararlarının farkında olan bir grup duyarlı vatandaşın önderliğinde 5 Mart 1920 yılında “Hilali Ahdar Derneği” kurulmuştur. Ahdar kelimesi yeşil anlamına gelmekte, hilal de ay anlamında olduğu için bu dernek zamanla “Yeşilay” olarak anılmaya başlanmıştır.

Yeşilay Derneğinin kuruluşu olan 1-7 Mart tarihleri arasında “Yeşilay Haftası” olarak ülkemizde uzun yıllardan beri kutlanmaktadır. Bu haftanın amacı, alkollü içkilerin, sigaranın ve uyuşturucu maddelerin hem toplumumuza hem de aile yapısına büyük zarar verdiğinin kamuoyuna anlatılmasıdır. Çeşitli kongreler ve yürüyüşler düzenlenerek bu maddelerden uzak durulması anlatılmaya çalışılır. Okullarda tüm öğrencilere slayt gösterileriyle bu zararlı maddelerin tehlikelerinden ve kötü sonuçlarından bahsedilerek çocukların bilinçlenmesine çalışılır. Yeşilay Derneği Genel Merkezi, he ay Yeşilay isminde bir dergi yayımlamaktadır. Bu dergide düzenli olarak sigara, alkol ve uyuşturucunun getirdiği olumsuzluklar anlatılmaktadır. Bizler bilinçli birer birey olarak bu tür kötü alışkanlılardan uzak durmalıyız ve çocuklarımızı da bu konular hakkında detaylı bilgilendirerek onları da bu tür madde bağımlılığında uzak tutmaya çalışmalıyız.

Etiketler: Yeşilay Haftasının Önemi
Eklenme Tarihi: 21 Ekim 2016