Herkes bir yerlere güvenmezken, öğretmenler de Milli Eğitim Bakanlığı’na güvenmiyormuş iyi mi?Nasıl bir bakanlığa mı güvenmiyor öğretmenler? Fatih projesiyle eğitimde teknolojik devrimi (!) ilk yaptığını söyleyen bakanlığa, sabahtan akşama eğitimde devrimler yapan, hizmet peşinde koşan bakanlığa, öğretmenlerine hakaret eden  genelde de eğitim dışından olan  bakanların yönettiği bakanlığa güvenmiyormuş. Öğretmenler kadir kıymet bilmez zaten.

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB)’in yönetici atamasıyla ilgili yaptığı yasal değişikliğin eğitim camiasında MEB’e karşı güven erozyonuna neden olduğunu belirterek,”Eğitim çalışanlarının yüzde 91’i MEB’e atama konusunda güvenmiyor.” dedi.

Aktif Sen, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz 2.inci Bölge İstişare toplantısı Erzurum’da düzenlendi. Bölge toplantısına Sendika Genel Başkanı Osman Bahçe ile çok sayıda eğitimci katıldı.Toplantıda eğitimdeki problemler ve çözüm önerileri tartışıldı. Genel Başkan Bahçe, MEB’deki fişlemeler ve okul yöneticilerinin atamalarıyla ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bahçe, liyakatten uzak politik nedenlerle yapılan atamaların eğitim camiasında MEB’e karşı güvensizlik duygusunun oluşmasına neden olduğunu ifade etti. Yapılan anketlerde Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı güven erozyonun ortaya çıktığına dikkat çeken Genel Başkan,”Yönetici atamalarında liyakatin geri plana atıldığı MEB’de yapılan ve yapılacak olan sözlü mülakatlarla ilgili olarak bakanlığa güvensizlik var. MEB’de mülakat uygulamasının adil yapılacağına inanıyor musunuz? konulu yapılan anket sonuçları bize gösterdi ki, eğitim çalışanlarının yüzde 91’i Bakanlığa bu konuda güvenmiyor. Sendika olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na güvenmek istediğimizi belirtmek istiyor ve yetkililerden eğitim çalışanlarının sözlü sınavların adaletli olmayacağı yönündeki endişelerini giderici adımlar atmalarını bekliyoruz.” dedi.

Kurumsal kıyım ve fişleme

Bahçe, yasa ile değiştirilen MEB yönetici atama şekli ve toplamda 4 yıl idarecilik süresi dolan eğitimcilerin, sınavla bu göreve gelmiş olsalar dahi görevinin sona erecek olmasıyla ilgili olarak da “Eğitim kurumlarının kurumsal hafızasının silinecek olması, tecrübeli yöneticilerin görevlerinden alınması sonrası yerlerine hangi kriterlere göre atama yapılacağının belirsizlik taşıması gibi sıralayabileceğimiz bir sürü gerekçe, okullarımız kaosa teslim edilecek düşüncesini doğuruyor. Yasa kurumsal kıyım için mi? Yapılan fişlemeler bugünler için miydi? Yasa ile MEB bütün birimleriyle siyasetin vesayetine terk edildi. Düzenleme ile bakanlık ve birimlerinde artık “liyakat” esasına göre atanmış yöneticiler yerine siyasetin vesayetine boyun eğecek yöneticilerin görevlendirilmesi hedeflenmişse de eğitim çalışanlarının büyük çoğunluğunun hak ve adalete olan saygısı, onurlu duruşları bu beklentiyi boşa çıkaracaktır.” diye konuştu.

Aktif Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, üye sayılarının çok kısa süre içerisinde 28 bine ulaştığını dile getirdi. Bahçe, eğitim camiasının sosyo- ekonomik ve kültürel sorunlarının çözümü noktasında etkin bir politika izleyeceklerine vurgu yaparak, “Eğitim çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, mesleki saygınlığın korunması ve arttırılması, okullara ihtiyaçlarını karşılamak üzere ödenek tahsis edilmesi, atama, tayin ve terfilerde makul ve adil yöntemlerin kullanılması gibi çözüm bekleyen problemler var. Bu problemlerin bilimsel ve kalıcı çözümü için sendika olarak tüm imkanlarımızı seferber etmeye, plan ve projeler geliştirmeye başladık. Eğitim çalışanlarının ve ülkemizin menfaatine olan her konuda tüm paydaşlarımızla işbirliği yapmaya hazırız.” diye konuştu.
Kaynak: CHA