Aileler Üniversite Sınavlarına Hazırlanan Çocuklarına Nasıl Davranmalı

yorumsuz
1.912 kez okundu

Aileler Üniversite Sınavlarına Hazırlanan Çocuklarına Nasıl Davranmalı

Üniversite sınavları; öğrencilerin hayatındaki en büyük yol ayrımlarından biridir. Zira kazanılan üniversite bir insanın tüm hayatını şekillendirmesini sağlamaktadır. Kişi kazandığı üniversite ve bölüme göre yani okuduğu bölümün imkan verdiği meslekleri tercih edecektir. Bu da bir insanın tüm sosyal yaşantısını etkileyen bir etmendir. Bu nedenle hayalindeki mesleği yapmak isteyenler için üniversite sınavları oldukça önemlidir. Fakat ne denli önemli olursa olsun bir ölüm kalım savaşı da değildir. Önemli olan bu uğurda çaba sarfetmek; istenilen üniversite ve bölüm olmuyorsa kazanılan üniversite ve bölümde çaba sarfedip o alanda işinin ehli olmaya çalışmaktır. Aileler üniversite sınavlarına hazırlanan çocuklarına nasıl davranmalı noktasına gelindiğinde bocalayabilmektedir. Ancak ailelerin bu konuyu iyi bilmeleri gerekmektedir. Üniversiteye hazırlanan çocuklarına gereken desteği verebilmek adına davranışlarını nasıl yönlendirmeleri gerektiğini iyi bilmelidirler.

Peki Aileler Üniversite Sınavlarına Hazırlanan Çocuklarına Nasıl Davranmalı?

– Öncelikle çocuklarının sağlıklı bir şekilde sınava hazırlanabilmeleri için gerekli olan fiziki şartlarını sağlamalıdırlar. Mesela çocuğun ders çalıştığı odanın ışığı göz yormayan bir ışık olmalı ve odanın sıcaklığı rahatsız edici sıcaklıkta ve soğuklukta olmamalıdır. Zira bu durumlar çocuğun konsantrasyonunu etkileyen durumlardır. Bunun yanında aileler, çocuğun odasında televizyon, radyo gibi çocuğun ilgisini dağıtacak eşyalar bulundurmamalıdır.

– Çocuklarına saatlerce ders çalışmaları için baskı yapmaktansa onlara verimli ders çalışmanın daha doğru olduğunu anlatmalıdır. Çünkü kimi insan 10 saatte çalışıp bir konuyu anlarken kimi insan bir konuyu 2 saat gibi bir sürede de anlayabilir. Bu nedenle çocuğu fazla baskı altına almanın da bir anlamı yoktur. Verimli ders çalışan bir öğrenci için kısa çalışma süreleri de yeterli olabilmektedir. Kısacası önemli olan uzun saatler ders çalışmak değil, verimli ders çalışmaktır.

– Üniversiteye hazırlanan çocuklarına psikolojik açıdan da destek olmalıdırlar. Çocuk üniversiteye hazırlanırken çeşitli deneme sınavlarına girip bunlardan düşük puanlar aldığında çocuğa bağırmak yerine bir sonrakine daha iyi çalışması gerektiği anlatılmalı , ancak her ne olursa olsun aile olarak onun destekçisi olduklarını çocuğa hissettirmelidirler.

– Çocuğun kavrama yeteneği hususunda veya kapasitesi hakkında gerçekçi olmayan tavırlar sergilenmemelidir. Çocuğun kapasitesini çok fazla görüp olması çok zor olan bölümleri kazanmasını istemek veya çocuğu aslında kapasitesi iyiyken çok kötü bir seviyede görmek, çocuğun cesaretini ve hevesini kırabilir.

– Aileler çocuğa kendi hayalleri doğrultusunda tercih yapmasına olanak vermelidir. Aileler zamanında kendi hayalleri olup da başaramadıkları veya herhangi başka bir sebeple elde edemedikleri durumları çocuğun yapması için baskı kurmamalıdır.

– Aileler üniversite sınavlarına hazırlanan çocuklarına nasıl davranmalı noktasında bir konuda çok yanlış tavır takınmaktadırlar. Bu durum çocuğu başka çocuklarla kıyaslamaktır. Bu çocukları son derece rahatsız eden bir tutumdur. Çocuğu motive etmekten ziyade demotive edebilmektedir.

– Çocuğa arada bir kafa dağıtması için fırsatlar sunulmalıdır. Çocukları motive etmek için arada ödüllendirme yoluna gitmelidirler. Sınavı kazanması durumunda veya bir sonraki deneme sınavda daha yüksek puan almaları gibi durumlarda bir ödül sunacakları konusunda söz vererek onları heveslendirmeli ve gerçekten verdikleri sözleri tutmalıdırlar.


Sosyal Medyada Paylaş Facebook Twitter Google+
Etiketler:
Eklenme Tarihi: 14 Mart 2017

Facebook Yorumları

Konu hakkında yorumunuzu yazın


Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.