Edebiyat Ve Oluşan Akımlar

Yeryüzünde hiçbir zaman insanlık ortak bir payda etrafında buluşmamışlardır. Her zaman karşıt olunan kavramlar ve durumlar ortaya çıkmıştır. Bu karşıtlıklar kimi zaman savaşlarla yankı bulmuş kimi zaman ise kalemle yankı bulmuştur. Edebiyat yapan kimselerin ortak bir amacı vardır. O da sanattır. Ancak sanatlarını icra ederken kullandıkları sözcükler benimsedikleri düşünceler farklılıklar göstermiştir. Bu farklılıklar ise edebi akımların oluşmasında rol oynamıştır. Edebiyatçılar bedenleriyle değil kalemleriyle savaşmayı göze almışlardır.

Savaşın Bir Cephesi Klasisizm Akımı

17. yüzyılla birlikte ortaya çıkan bu akım kendini ilk olarak Fransa’da göstermiştir. Mistik öğelerden yoğun olarak esinlenen bu akımın sanatçıları eserlerinde Yunan tarihinin mitolojisinde bulunan hikâyelerden edebiyatına katkıda bulunmuş ve bununla birlikte sağduyu ve aklın saygıyı sonsuz hak ettiğine kendilerini inandırmışlardır.

Karşıt Bir Akım Olan Romantizm

Romantizm akımı 1800’lü yılların sonunda var olan ve 1900’lü yıllarda benimsenen bir akımdır. Duygu yoğunluğunun eserlerinde kendini hissettirdiği sanatçılar klasisizm akımıyla zıt fikirleri benimsemiş kimselerdir. Aşkın işlendiği eserlerinde ölümü yok saymamışlardır. Bununla beraber iç dünyanın yarattığı duygusal etkileri eserlerinde yansıtmışlardır. Doğaya oldukça önem veren romantizm akımı sanatçıları eserlerini yazarken çevrelerini oldukça incelemişler ve bu doğrultuda eserlerine betimlemeler yapmışlardır. Klasisizm akımı sanatçılarının yanı sıra var olmayan mistik karakterler yaratmak yerine hayatta yaşanması mümkün konuları ele almışlar ve yaşaması mümkün olan karakterler ortaya koymuşlardır.